Evlat acısı, ebeveynlerin kalbinde fiziksel zarara yol açıyor. Evlat acısı yaşayanlar, ölümü izleyen günlerde artan kalp krizi riski altında. Risk, yıllar boyunca sürebiliyor.
Prof. Dr. Zekeriya Nurkalem, Danimarka ve İsveç’te yapılan ve sonuçları PLOS Tıp Dergisinde yeni yayınlanan araştırmanın detayları hakkında şu bilgileri verdi:
BİRİNCİ HAFTA RİSK 3 KAT FAZLA
“1973- 2016 yılları arasında Danimarka ve İsveç’teki 6 milyon 711 bin 952 ebeveynin, doğum ve tıbbi kayıtları kullanılarak bilimsel bir çalışma yapıldı. Bu kişilerden 126 bin 522’si araştırmaya konu olan zaman zarfı içinde en az bir çocuğunu kaybetmişti. Bu araştırmada bebek ve çocuklarını kaybeden ebeveynlerin yanında ergenlik çağındaki ve 29 yaşına kadar olan çocuklarını kaybeden ebeveynler de incelendi.
Araştırma sonunda, bir çocuk ölümünün, ebeveynlerde yüzde 21 oranında iskemik kalp hastalığı görülme ya da kalbe kan akışında azalma ile ilişkili olduğunu bulundu. Ölümden sonraki birinci haftada kalp krizi riski, çocuk kaybı yaşamamış kişilerdeki kalp krizi riskinden üç kat fazla idi. Risk özellikle kaybı izleyen ilk aylarda daha yüksek görülüyor.
TIBBİ VE MANEVİ DESTEK ALINMALI
Yas aynı zamanda depresyonu, endişeyi ve diğer psikiyatrik bozuklukları tetikleyerek, kalp hastalığı riskini artıran alkol bağımlılığı, ilaç bağımlılığı, sigara ve kötü yaşam tarzı davranışlarına da yol açabiliyor. Bir çocuğun ölümü, potansiyel olarak uzun vadeli sağlık sonuçları olan aşırı bir yaşam olayıdır. Bu acılı günlerde, aileden, arkadaşlardan ve sağlık uzmanlarından destek alınmalı.”